bugün
- icardi190512
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz14
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu16
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor10
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi14
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- evlilik yaşı kaç olmalıdır13
- anın görüntüsü19
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması14
- bik bik için diktiğim şort17
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- anneler günü16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- zall beceremiyorsan bırak git12
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- düşün ki o bunu okuyor9
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması12
entry'ler (114)
yahu şu adamı savunan fenerbahçeliyi zerre anlamıyorum. ustalar, ben fenerbahçe'nin kalesinde engin'i izlerken, ödüm kopardı adama bir şey olacak diye, onun gibi kaleci gelmez diye... sonra ondan sonra rüştü çıktı, aynı duyguları, korkuları yine besledim, ama yeni gelen adam daha bir efsaneydi... sonra onun da vazgeçilmez olmadığını anladık... ne volkan'mış abi... futboldan tiksindirdi adam... hele ondan önce saydığım 2 adama bakın fenerbahçeli nasıl olur anlarsınız... sizin fenerbahçeliliğiniz bitmiş.
1940 yapımı şeker gibi bir film. bizde, başrollerini türkan şoray ve bülent kayabaş'ın paylaştığı 'acele koca aranıyor' filmi bundan bildiğin araktır...
galerideki fotosuna hasta olduğum imamdır. jet imam dedikleri bu mu yoksa?
boş beleş, anlamsız bir sürü bunlar. ölü de bile seçicilik yapar, sorsan hümanist. ateş düşmemiş ki ocağına. ama entelektüel görünecek ya, yazamaz 'o askerlerimizin günahı neydi' diye. yazıklar olsun onlara.
'mr. deeds goes to town' filminden araktır konusu.
copy paste marifetiyle filmin konusunu aktarayım:
'küçük bir kasabada yaşayan longfellow deeds'in (gary cooper) hayatı, tanımadığı bir dayısından 20 milyon dolarlık bir servet kalmasıyla birdenbire değişir. mirası almak için gittiği new york'un onun gibi naif bir genç için oldukça acımasız olan koşullarına uyum sağlamakta zorlanır; zira bankacılardan gazetecilere, miras için hak iddia edenlerden sanatçılara kadar herkesin bir anda ilgi odağı oluverir.
herkesin merak ettiği bu taşralı gencin hikâyesinin peşinde olan bir gazete, deeds'in peşine en becerikli gazetecilerinden biri olan babe' i (jean arthur)'i takar.bu toy delikanlıyi kolayca etkileyen babe, onunla vakit geçiriken bir yandan da bulduğu ilginç her şeyi gazetesine rapor etmektedir.
jean arthur "babe" rolünde
babe bu yolla deed'e "cidrella man" lakabını takar ve yaptığı haberlerle deeds'i görgüsüz bi mirasyedi olarak gösterip onun ülke çapında alay konusu olmasına yol açar.
deeds ise durumdan habersiz bir şekilde bu genç kıza âşık olur.
babe zaman içinde dürüstlüğüne ve iyi kalpliliğine hayran olduğu deeds'e oynadığı oyundan pişman olur ve gazeteden istifa eder. ancak o her şeyi itiraf etmeye niyetlenmişken deed gerçeği bir başkasından öğrenir. güvendiği son kişinin de onu aldattığını anayınca an bir kararla tüm parasını topraksız köylü ve işçilere dağıtmaya karar verir. ancak mirasın peşinde olan bir grp tarafında akıl sağlığının yerinde olmadığı bahanesiyle tutuklattırılır.
mahkemede düştüğü hayal kırıklığı nedeniyle kendini savunmayı reddetse de sonunda gerçeekleri açıklar ve mahkemeyi kazanır ve kendisini gerçekten sevdiğini anladığı babe'i affeder.'
tanıdık geldi mi konu?
copy paste marifetiyle filmin konusunu aktarayım:
'küçük bir kasabada yaşayan longfellow deeds'in (gary cooper) hayatı, tanımadığı bir dayısından 20 milyon dolarlık bir servet kalmasıyla birdenbire değişir. mirası almak için gittiği new york'un onun gibi naif bir genç için oldukça acımasız olan koşullarına uyum sağlamakta zorlanır; zira bankacılardan gazetecilere, miras için hak iddia edenlerden sanatçılara kadar herkesin bir anda ilgi odağı oluverir.
herkesin merak ettiği bu taşralı gencin hikâyesinin peşinde olan bir gazete, deeds'in peşine en becerikli gazetecilerinden biri olan babe' i (jean arthur)'i takar.bu toy delikanlıyi kolayca etkileyen babe, onunla vakit geçiriken bir yandan da bulduğu ilginç her şeyi gazetesine rapor etmektedir.
jean arthur "babe" rolünde
babe bu yolla deed'e "cidrella man" lakabını takar ve yaptığı haberlerle deeds'i görgüsüz bi mirasyedi olarak gösterip onun ülke çapında alay konusu olmasına yol açar.
deeds ise durumdan habersiz bir şekilde bu genç kıza âşık olur.
babe zaman içinde dürüstlüğüne ve iyi kalpliliğine hayran olduğu deeds'e oynadığı oyundan pişman olur ve gazeteden istifa eder. ancak o her şeyi itiraf etmeye niyetlenmişken deed gerçeği bir başkasından öğrenir. güvendiği son kişinin de onu aldattığını anayınca an bir kararla tüm parasını topraksız köylü ve işçilere dağıtmaya karar verir. ancak mirasın peşinde olan bir grp tarafında akıl sağlığının yerinde olmadığı bahanesiyle tutuklattırılır.
mahkemede düştüğü hayal kırıklığı nedeniyle kendini savunmayı reddetse de sonunda gerçeekleri açıklar ve mahkemeyi kazanır ve kendisini gerçekten sevdiğini anladığı babe'i affeder.'
tanıdık geldi mi konu?
cenazesine katılıp, 'son şakası da güldürmedi' demek istediğimdir.
neredeyse her sahnesi, yabancı bir komedi filminin adaptasyonu olan film.
boklamak gibi algılanmasın diye örnekleyeyim.
will ferrell'in oynadığı the campaign filminde, zirvedeki bir siyasetçi dibi görsün diye ona türlü tuzaklar kurulur. will ferrell bir bebeğe yumruk bile atacak olur yanlışlıkla. bu sahne hatta bu durum tanıdık geldi mi? çağlar çorumlu'nun çevirdiği kariyer bitirme sahnelerini düşünün. her sahnede böyle tonla şey var.
çok sıcak film öyle mi, çok zeki adam falan, tabii tabii.. üzücü bunca şey kendisi adına. keşke yapmasa
not: ben hayatta böyle şuursuz fanlar görmedim. körü körüne boklama değil diyorsun, örnek veriyorsun, sonra da eksi yağmuru. ne güzel kafalar yahu, pırıl pırıl.
boklamak gibi algılanmasın diye örnekleyeyim.
will ferrell'in oynadığı the campaign filminde, zirvedeki bir siyasetçi dibi görsün diye ona türlü tuzaklar kurulur. will ferrell bir bebeğe yumruk bile atacak olur yanlışlıkla. bu sahne hatta bu durum tanıdık geldi mi? çağlar çorumlu'nun çevirdiği kariyer bitirme sahnelerini düşünün. her sahnede böyle tonla şey var.
çok sıcak film öyle mi, çok zeki adam falan, tabii tabii.. üzücü bunca şey kendisi adına. keşke yapmasa
not: ben hayatta böyle şuursuz fanlar görmedim. körü körüne boklama değil diyorsun, örnek veriyorsun, sonra da eksi yağmuru. ne güzel kafalar yahu, pırıl pırıl.
karadeniz filmi. fragmanı çıkmış. bir ahmet kural gördüm sanki.
sanırım 320.000 nüfuslu bir ülkeyle oynadığımızı bir ben bilmiyordum. kabul, herhangi bir twitter fenomeninin takipçi sayısı izlanda nüfusundan çoktur, eyvallah bilgi küpüsünüz. bir de şu istatistiğe bakın isterim: http://jakubmarian.com/av...in-europe-by-country-map/ türkiye'de ortalama iq:89, izlanda'da 99.
doksan dakika ezik oynamak. örneğin: izlanda karşısındaki türiye a milli futbol takımı.
artık şaşırtmayacak olandır.
bilirkişi.
ardında asla iz bırakmaz.
-niye devlet kuramıyorsunuz?
-çünkü dövlit bize yardım etmiir!
-çünkü dövlit bize yardım etmiir!
bayram zamanı istihbaratı.
recep tayyip erdoğan'ın, abdullah gül'ün cumhurbaşkanlık yaptığı dönemde, ona bakınca gördüğü şey budur: 'şezlonga bıraktığım havlu'
rüzgarla birlikte yuvarlanan topak, kaktüs.
ayaklı solaryum reklamı. güzel iş.
yağdı yağmur çaktı şimşek;
içer miyiz birer milkşeyk?
- ismini vermek istemeyen şair -
içer miyiz birer milkşeyk?
- ismini vermek istemeyen şair -
nasıl, yılmaz özdil'e 'enter kullanma kotası' getirmek gerekiyorsa, bu kadına da 'sevişmek'sözcüğünü kullanma kotası' getirmek lazım. orantısız kullanıyor.